Cinsellik genelde insanların konuşmaya çekindiği bir konu maalesef… Halbuki iyi bir ilişkinin olmazsa olmazıdır cinsellik. Kaliteli cinsel yaşam için çiftlerin uygulaması gereken 5 basit kuralı uygulamanızı tavsiye ediyoruz.
Kaliteli Cinsel Yaşam için 5 Tavsiye
1. İletişim Çok Önemli
Kaliteli bir cinsel hayatın olmazsa olmazıdır iletişim. Cinsellik her ne kadar tabu olarak görünse de iyi bir cinsel hayat için çiftler birbiriyle neleri sevip neleri sevmediklerini, neyden zevk alıp neyden acı duyduklarını tüm detaylarıyla paylaşmalıdır. Unutmayın uyuşmazlıklar varsa tek çözümü açık iletişim.
2. Orgazm Taklidi
Araştırmalara göre kadınların sık sık başvurduğu bu yöntem ilişkinin başlangıcında eğitici özelliğe sahip olsa da ilişkinin ilerleyen zamanlarında bu yöntemin sonlandırılması gerekiyor. Kadınlar erkeklere göre daha zor orgazm olabiliyor. Bu nedenle iletişim kuralında bahsettiğimiz gibi açık olup zevklerinize odaklanarak gerçek orgazmı yaşamak için çaba göstermelisiniz.
3. Yeniliklere Açık Olun
Hemen hemen tüm ilişkiler belli bir süre sonra doygunluğa ulaşır ve ilişkinin heyecanını yitirir. Bu durumda yapmanız gereken en kolay yöntem cinsel hayatınızı renklendirmek olmalı. Farklı pozisyonlar, farklı mekanlar, yeni kostümler ve cinsel oyuncaklar… Ayrıca iki tarafında kabul ettiği fantezilere de açık olun!
4. Kendinizi ve Bedeninizi Tanıyın
İnsanlar çoğu alanda farklı zevklere sahiptir. Bu durum cinsel ilişkilerde de geçerlidir. Kimi insanlar görsellikten etkilenirken, kimi kokudan, dokunmaktan, sesten veya farklı şeylerden… Cinsel açıdan kendinizi ve bedeninizi tanımak zevklerinizi keşfetmek en önemli yollarından biridir. Tabi zevklerinizi partnerinizle de paylaşmalısınız.
5. Kesinlikle Kıyaslamayın
Ve son olarak partnerinizi/sevgilinizi/eşinizi ondan önceki ilişkiniz ile kesinlikle kıyaslamayın. Unutmayın ki her kıyaslama sizi soğutarak ilişkinize zarar verecektir.
KORONA VİRÜS GÜNLERİ CİNSEL İLİŞKİDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Bütün dünyayı etkisi altına alan ‘korona virüs’ maalesef hepimizin en büyük gündemi haline geldi. Korona virüsünden nasıl korunacağız? Korona virüsünün tedavisinde nasıl bir yol izleniyor? 14 günlük karantina süresinde nelere dikkat edilmeli? Sosyal mesafe ne demektir? gibi bir çok soru hepimizin kafasını meşgul ediyor.
Evde kal çağrısına uyduğumuz şu günler, eşimiz/partnerimizle de bolca vakit geçirmemize vesile oldu. Bu beraberlikte farklı soruları ve sorunları da ortaya çıkardı. ’Korona virüs ilişkilerimizi ve cinsel birlikteliğimizi nasıl etkiler?’ ‘korona virüs cinsel ilişki yoluyla bulaşır mı?’ diye düşünüp, çekindiğimizden kimseye soramamış olabiliriz. Korona virüs ve cinsel ilişki ile ilgili gerçeklerle söylentileri birbirinden ayırmak için bu yazıyı kaleme alıyorum.
Korona Virüs Günlerinde Cinsel İlişki Güvenli mi?
Bir ilişki içindeyseniz, bu kişi ile birlikte yaşıyor ve aynı evi paylaşıyorsanız cinsel ilişkiye girmekte bir sakınca yoktur. Fakat ikinizden biri korona virüs belirtisi gösteriyorsa ya da bir kişi evde kal çağrısına uyarken diğer kişinin dışarı çevreyle bağlantı kurması gerekiyorsa, aranızdaki güvenli mesafeyi korumalı ve evin içinde bile izolasyonu korumalısınız. Olması gereken ideal evde bile herkesin 1,5 m mesafeyi korumaya çalışmasıdır ama bunun çok gerçekçi olmadığının da farkındayız.
Siz hastalığı ayakta ve hafif geçirirken eşiniz/partneriniz sizinle aynı rahatlıkta hafif geçirmiyor olabilir. Sonuç olarak belirtiler varsa ya da temaslı birileri ile görüşüyorsanız eşiniz/ partnerinizden uzak durun.
Bu Süreçte Yeni Birileri ile İlişkiye Girmek Tehlikeli mi?
Korona virüsü %80 kişinin ayakta atlattığı, bunların bir kısmının herhangi bir hastalık belirtisi göstermeden geçirdiği bu ortamda yeni kişilerle cinsel ilişkiyi kesinlikle tavsiye etmiyorum. Tamamen sağlıklı hissediyor olsanız bile siz de virüs varsa diğer kişiye ya da onda olan farkına bile varılmayan virüs size geçebilir. Böylece bu da yakın temasta bir çok kişiye virüsün yayılması demektir.
Yakın Zaman Önce Tanıştığım Biriyle Öpüştüm ve Sonrasında Bu Kişi Hastalık Belirtileri Göstermeye Başladı Ne Yapmalıyım?
Korona virüs belirtileri gösterdiğini düşündüğünüz biri ile öpüştünüz ya da cinsel ilişkiye girdiniz, kendinizi karantina alın ve 14 gün kuralına uyun. Belirtileri gösterip göstermediğinizi kontrol edin. Gösterirseniz kendinizi daha sıkı karantinaya alın. Belirtiler daha da artarsa muhakkak aile hekiminize başvurun ya da Alo 184 ü arayın.
Ortada bir ilişki varsa, hepimiz hem kendimizden hem de diğer kişiden sorumlu olmalıyız. Eğer siz hastalık belirtisi gösteriyorsanız yakın zamanda kimle cinsel ilişkiye girdiyseniz ya da öpüştüyseniz onlara haber verin.
Korona Virüs Salgını Öncesinde Eşimle/Partnerimle İlişkide Kondom Kullanmıyordum. Şimdi Kullanmaya Başlamalı mıyım?
Bunun cevabı prezervatifi daha önce hangi sebeple kullanmadığınızda yatıyor.
Her ikiniz de cinsel ilişkiyle geçen bir hastalık taşımadığınızı testlerle belirlediyseniz bu yüzden kullanmıyor olabilirsiniz. Ya da hamilelikten kaçınmak için farklı korunma yöntemleri kullanıyorsanız bu nedenle de kullanmıyor olabilirsiniz. Bu durumlarda prezervatif kullanmamaya devam edebilirsiniz. Fakat eğer başka sebeplerle örneğin cinsel ilişkiyle geçen hastalıkları umursamadığınız için ya da daha güvenilmez bir doğum kontrol yöntemi kullandığınız için kullanmıyorsanız, şimdi prezervatif kullanmaya başlamak daha bir önem kazanıyor.
Başka Birinin Cinsel Organına dokunmakla Korona Virüsü Kapabilir miyim?
Bir kişinin cinsel organına dokunuyorsanız büyük bir olasılıkla öpüşüyorsunuz da demektir. Korona virüsün tükürükle geçtiğini biliyoruz. Aslına bakarsanız korona virüs ağzınızdan ellerinize , cinsel organınıza ve diğer kişinin ağzına burnuna geçişine olanak veren her şey korona virüs bulaşma ihtimalini de arttırır. Bu ihtimali en aza indirmeniz gerek. Bu sebepten birlikte yaşamadığınız biriyle ilişki yaşamamak temas içinde olmamak çok önemli.
Korona Virüsü Salgını Devam Ederken Tek Kalmamak için İlişki Sürdürmeyi Nasıl Başarabilirim?
Hiç şüphe yok ki korona virüs bir çok insanı iyi bir cinsel yaşamın anlamını ve gerçekten zevkli ve hoş bir ilişkinin ne olduğunu düşünmeye sevk etti. Bu konu hakkında bir çok sorular alıyorum hatta bir çok kişinin birbirine erotik hikayeler yazmaya başladığına dair hikayeler duyuyorum. Ayrı yaşadıkları bir ilişki içinde olup kendilerini karantinaya almış insanların bu durumu bir avantaja dönüştürerek gerçekten yaratıcılıklarını kullandıklarını duyuyorum. Biraz hayal gücünüzü kullanarak yüz yüze gelmeden de bir başkasıyla gayet erotik ve sizi yakınlaştıracak bir zaman geçirmenin bir çok yolu var.
Tabi bazı çiftleri birbirine yakınlaştırırken bir çok çiftte eşiyle/partnerleriyle cinsel uyumlarının farklı olduğunu da keşfedebilir. Haftada bir cinsel birliktelik yaşarken korona virüs yüzünden sürekli bir arada olmak durumunda kalanların karşılaşabildiği bir durum. Birden eşinizden daha sık cinsel ilişki arzuluyor olduğunuzu ya da tersini fark edebilirsiniz. Cinsellikten ve ilişkiden beklentilerinizin farklı olduğunu da görebilirsiniz Bunu karşılıklı saygı ve sevgi içinde birbirine anlatabilmek çok önemli. Birlikte yaşamak, her istediğiniz zaman cinsel ilişkiye girme hakkı vermez.
Çözümsüz kalan veya başa çıkamadığınız sorunlarınız hakkında online destek alabilirsiniz. Cinsel Terapi, Evlilik ve Aile terapisi ve Bireysel terapi günümüz şartlarında evinizin rahatlığında online alabileceğiniz bir hizmettir.
Devamı...Cinsel İsteksizliği İstemeyin!
Cinsel işlev bozukluğu: İnsan cinsel yanıt döngüsünde tatminkar cinsel uyarılma ve orgazma ulaşmada yetersizliğe yol açabilecek herhangi bir aksamanın olmasıdır. Cinsel işlev bozukluklarında, cinsel hayatta tatmin olamama ve bunun sürekli olması hali söz konusudur. Cinsel yanıt döngüsünü belirleyen süreç bozulmuştur ya da cinsel ilişki esnasında ağrı vardır.
Kadın cinsel işlev bozukluklarının en sık karşılaşılanları ; Ağrılı cinsel ilişki, Orgazm ve boşalma sorunları ve bunların sonucu bazen de sebebi cinsel isteksizliktir. Cinsel isteksizliği ise farketmeden kişi kendi de isteyebilir.
Cinsel işlev bozukluklarının altında yatan en önemli sebeplerin başında yanlış bilgi ve inanç kalıpları gelir. Özellikle inandığınız mitler cinsel hayatınızı çok yakından ilgilendirir. Örneğin;
-Kadın cinselliği açıkça istememelidir, istediği taktirde hafif kadın olur,
-Cinsel sorunlar tedavi edilemez,
-Cinsellik kadın için bir vazifedir. Bu ve benzeri inanç kalıpları cinsel hayatınızı negatif etkileyecektir.
Ayrıca kadın cinsel işlev bozuklukları ve ağrılı cinsel birleşmede çıkan sorunun kaynağı sadece kadına bağlı gibi bir inanç olsada, sorun çiftte ait bir sorundur. Ağrılı cinsel birleşmelerin bir sebebi de anlayışsız erkektir.
Erkekler flörtün başında on kaplan gücünde ilişki kurar ve kadını elde etmek için gerekli motivasyona fazlasıyla sahipken, ilişkinin devamında evdeki kuş, daldaki kuş kadar ilgi çekmemeye başlar. Böylece çiftler birbirine olan ilgilerini kaybeder ve daha anlayışsız olmaya başlarlar. Erkeğin kadını ile sevişmeyi keşfetmesi ve ona haz verebilmesi için, ilk önce kendi dişi tarafı ile bağlantı kurmayı keşfetmesi gerekir. Sevişirken dişi tarafını ortaya çıkaran bir erkek kadının da ruhundan anlamış olur.
Kadın cinsel işlev bozukluklarını anlamak kadınları anlamak kadar zordur. Çünkü çoğu kadın da ne istediğini bilemeye bilir. Bundan dolayı yaşanan sorunlarda uzman bir cinsel terapistten yardım almak çok önemlidir.
Ülkemizde kadınlarda yaşanan çeşitli cinsel işlev bozukluklarının tahmini rastlanma oranı şu şekildedir:
Cinsel isteksizlik %40
Orgazm bozuklukları %35
Cinsel uyarılma bozukluğu %30
Vajinismus %10
Diğer % 15
Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Her kadın kendi cinsel hayatına ilgi alakasını takip ederek belirtileri fark edebilir ve tedavi sürecini başlatmak için adım atabilir.
1- Cinsel isteğin ve sekse duyulan ilginin çok az ya da hiç olmaması,
2- Cinsel birleşme sırasında uyarılmanın gerçekleşmemesi,
3- Cinsel eylem sırasında vajinanın kayganlığının (ıslanması) olmaması ya da yeteri kadar olmaması,
4- Cinsel organlarda duyarsızlık,
5- Cinsel birleşme anında ya da mastürbasyon sırasında zor ya da hiç orgazm olamama,
6- Cinsellik esnasında ağrı ve rahatsızlık olması,
7- Cinsel birleşmeden sonra ağrı ve rahatsızlık olması.
Terapi Süreci
İlk olarak bilinmesi gereken cinsel işlev bozukluklarının çiftlerden birisini ilgilendiren bir sorun değil, çifttin uyumsuzluk süreci olduğudur. Terapi süreci nasıl gelişir ve neler çözülmeye çalışılır;
- Yanlış ilgi ve inançları düzeltmek,
- Cinsel anksiyeteyi azaltmak,
- Gevşetmek ve rahatlatmak,
- Kendisinin ve eşinin duygusal ve cinsel yanıtlarını arttırmak,
- Eşine karşı öfke ve ikili duyguları azaltmak,
- Yeni duygusal ve cinsel teknikler öğrenmek,
- Eşler arası iletişimi arttırmak
- Kadınların ve erkelerin genel farklılıklarını anlamak ve farklılıklarının bir çatışma değil birbirini tamamlayan unsurlar olduğunun farkına varmak,
- Seks sırasında erotik olmayan düşüncelerden sıyrılabilmek,
- Orgazmla ilgili üstünlüğü, ön yargıları azaltmak,
- Seyirci rolünden sıyrılıp, kendini cinsel doğasıyla bütünleştirmesi sağlanır…vb.
Devamı...
Sertleşme Sorunu Partnerle mi İlgilidir?
Cinsel Terapist Cevaplıyor-1
Eşim sertleşme sorunu yaşıyor, bunun nedeni beni yeterince arzulamaması mı yoksa benim yetersizliğim mi?
Kadınlar erkek cinsel sorunlarından yoğun bir şekilde etkilenir. Genişletilmiş araştırmalara göre, vakaların %25 ila 60’ında, “güçsüz” bir erkeğin kadını da cinsel sıkıntılar çekiyor. Libidosu düşüyor, seks yaparken acı çekiyor, orgazm yoksunluğu yaşıyor, penetrasyon ( cinsel birleşme) olmuyor. Bu durum kısmen erkeğin motivasyon bozukluğundan ve özellikle mesleki ya da duygusal nedenlerle incinmişse ardından gelen ketlenmelerden kaynaklanıyor. Bu vakalarda sertleşme sorunun çözümü için çift birlikte terapisi görmesini tavsiye ediyoruz.
Ayrıca sertleşme sorununun eşten/partnerden bağımsız olarak her kadın karşısında yaşandığı durumlarda vardır. Erkek kadını çok arzulayabilir, kadın oldukça deneyimli olabilir… Bu durumda tek sorun erkeğin cinsel organıdır. Tanı sadece iki partnerin cinsel alışkanlıklarını sorgulayan ve erkek tercih ederse uzman bir doktor tarafından konulabilir.
Devamı...Cinsel Birleşmenin (Penetrasyonun) İmkansızlığı;
Vajinismus olarak da adlandırılan penetrasyon yoksunluğu cinsel davranışla ilgili psişik bir bozukluktur. Sanıldığından daha sık görülür. Cinsel işlev bozukluğu için gelen danışanların %12 ile %17si penetrasyon korkusuyla ilgilidir. Perine kaslarının istemsiz kasılmasıyla ortaya çıkar. Refleks parmakla ya da spekulumla jinekolojik bir muayeneyi engelleyecek kadar güçlüdür. Özellikle evliliğin geçerliliğini engeller devamlılığını da riske atar.
Vajinismus sıklıkla göz kapağının göze bir nesnenin yaklaşmasıyla kapanmasına benzetilir. Bu sorun genellikle ilk giriş denemelerinde ortaya çıkar. Kadınlar sınır aşılmadıkça seks oyunlarına hoşgörü ile yaklaşıp haz alabilirler. Boşalma karşılıklı okşayışlardan sonra vajina dışında gerçekleşir.
* İki yıllık evli olan Ayten cinsel ilişkinin imkansızlığından dolayı ayrılığın eşiğine gelmiştir. Çift suçun karşı tarafta olduğunu düşünerek suçu karşı tarafa atar. “Beceriksiz davranıyorsun”, “yapmama izin vermiyorsun”, gibi… Vajina sıkıntısı çeken kadınların %80 de olduğu gibi, Ayten cinsel organını içine girme düşüncesinden bile korkmaktadır. Mecbur kaldığında cinsel terapistte gelir. Tedaviye eşte dahil edilerek, doğru sevişme sanatı ve uyarılma teknikleri öğretilir. Uygun bir soluk alış verişi ile alt karındaki kasların basıncı azaltmayı, sonrasın da kalça bölgesini hareketlendirmeye girişip, penetrasyon düşüncesine alışmaya çalışır. Önce tek başına sonra eşiyle yaptığı bir dizi parmak egzersizleri ile içeri girmeye yönlendirilir. Ardından peş peşe gelen aşamalarla tam anlamıyla içine girinceye kadar partneriyle ilişkiye girer. Genç kadın kısa sürede iyileşir ve hamile kalır.
Bir çok kadın iyileşmek istese de Ayten gibi bir terapistte gitmeye cesaret edemiyor ya da etkin çözümlerin var olduğunu bilmiyorlar. Vakaların %80 ni kısa suren seanslar ile çözebilecekken yıllarca bekliyor.
Tedavi bir çok düzeyde gerçekleşiyor. Kassal gevşemenin öğrenilmesi, Vajinal gerçekliğin bilincine varılması, nihayet kendini anlamak, anlatmak, daha iyi tanımayı öğrenmek için kısa bir “cinsel terapi” alınmalıdır.
Hemen Randevu Alın
Daha İyi Bir Seks İçin Yapılması Gerekenler
Kegel egzersizleri, pelvik taban kaslarını ve özellikle de pubokoksijeal (PC) kası (idrarın akışını durdurmak için kullandığınız kas, İdrarınızı yaparken tutup sonra devam ettiğinizde hissettiğiniz kaslardır) güçlendirip esnetir. Arzuyla, erotik anatominize bilinçli olarak bağlanmanın ve onu uyandırmanın bir yolu olarak yapılmalıdır. Keyifle yapılan birkaç PC kasılması çenenizi kasarak uyardığınız yirmi beş tekrardan çok daha etkilidir. Bunu aklınızda tutarak “Kegel Egzersizleri” ile ilgili birkaç kural anlatalım.
Yavaşça Sıkma; PC kasınızı sıkın ve yavaşça üçe kadar sayarak tutun. Beşe kadar sayarak gevşeyin, sonra tekrarlayın. Birkaç hafta içinde sayıyı kademeli olarak üçten ona çıkartın. Karın ve bacaklarınızı gevşek bıraktığınızdan emin olun.
Hızlı Sıkma; PC kasınızı hızla sıkıp bırakın, saniyede bir kasılma olsun. On sayı yapın. Bu setlerden günde üç ile beş set yapın. Bir hafta sonra her bir egzersiz için beş tekrar daha ekleyin ve toplamda set başına onbeş terrar olsun. Toplamda her bir set yirmi tekrar ve günde üç ila beş set yapıyor olana dek her hafta beş tekrar daha ekleyin. Sonuçta altı ila sekiz haftada fark edeceksiniz. Ve bu sonuçlar daha güçlü orgazm ve daha çok ıslanma ile daha iyi bir cinselliği de içerecek. Egzersizlerin zararlı etkisini gidermek için düzenli olarak uygulanması gerekir.
Hemen Randevu Alın
G Noktası Nerede? Egzersiz
G noktanızı bulmak için aramaya iyice uyarıldıktan sonra başlamanız en iyisi olacaktır çünkü vajinal duvarın derinlerinde yer alan bu dokuyu şişkinken bulmak daha kolaydır, bu şişkinlik de cinsel uyarım sırasında olur. Bol miktarda kayganlaştırıcı sürün, kendinizi çizip zarar vermemek için tırnaklarını kesmeniz ve hijyene önem göstermenizde iyi olur.
Keşfe kendi kendinize çıkıyorsanız yatmak yerine dik konumda olmanız, (dizlerin üstünde olmak idealdir) işinizi kolaylaştıracaktır. Partnerinizle keşfediyorsanız, yüz üstü yatıp kalçalarınızı hafifçe yükseltebilirsiniz veya sırt üstü yatabilirsiniz. Bir ya da parmağınızı içeri sokun veya partnerinizin avuç içi yukarı bakacak şekilde parmaklarını beş santim kadar (genelde eklem yerine kadar) vajinanızdan içeri sokmasını söyleyin. Parmaklar o zaman hafifçe vajinanın ön duvarına temas ederek hafifçe şişkin bir noktayı arıyor olacak. Farklı yönlere farklı miktarda basınç uygulayarak biraz deneyin. Bazı kadınlar hafifçe vurulmasını tercih eder. Bazıları ise parmakların içeri doğru sokup çıkarılması sırasında bir yandan da “buraya gel” işareti yapar gibi kıvrılmasını ister. Uyarmayı sürdürün. Alan şişmeye devam edecek( bir ceviz büyüklüğü kadar) ve süngerimsileşecektir. Fitilli kadife gibi biraz çıkıntılı hissedilebilir.
G noktası, idrar kanalı boyunca ve idrar kesesinin boynuna yakın bir yerde olduğundan, bu nokta uyarıldığında kadınlar genellikle idrara çıkma isteği duyar. Araştırmanız sırasında idrar kaçırmaktan korkuyorsanız büyük ihtimalle olmayacağını ve isteğinizin geçeceğini bilin. (Başlamadan önce idrarınızı yapabilir ve idrar kesenizin boş olduğuna emin olabilirsiniz)
En önemlisi gevşemek ve acele etmemektir. Performans odaklı olmaktansa meraklı bir tavır takının. Hissetmek ve neler olacağını görmekten başka bir amacınız olmasın. Bazı uzmanlar kırk ve üzeri yaştaki kadınların G noktası uyarımızdan genç kadınlara oranla daha çok zevk aldıklarını söylerler. Bunun nedeni azalan östrojen seviyeleri vajinal iç tabakayı incelterek G noktasının uyarıldığında daha önemli hale gelmesidir. Bunun zevkini çıkarın.
Hemen Randevu Alın
Klitoris Mucizesi
Klitoris kelimesinin kökeni, Yunanca ‘küçük tepe’ anlamındaki “kleitoris” kelimesinden gelir. Tek işlevleri zevk olan mucizevi sekiz bin sinir ucu içeren klitoris, kadın erojen anatomisinin basitçe en uç noktasıdır. Vajinal açıklığın hemen üzerinde yer alan bu küçük, tomurcuk benzeri çıkıntı, pelvisin derinliklerinde, hem vajinanın iki yanında hem idrar yolunun etrafında yer alan geniş erojen erektil doku ağına bağlıdır. Klitoris başı kısmen klitoral örtü ya da prepüs ile örtülüdür.
Uyarılmış durumdaki klitoral sap iki bucuk santimetre boyundadır ve çoğu zaman görünmez. Ancak uyarılmış durumda çapı iki katına çıkabilir. Ayrıca klitorisin “bacakları”, yani vajina girişinin her iki yanındaki vestübüler tomurcuklar ve idrar yolunu çevreleyen süngersi erektil doku da şişecektir; vajina uzar, vajinanın en uca kalan üçte birlik kısmı da şişerek rahim ve serviksi yukarı kaldırır.
Klitoris Uyarılma Hamile Kalmayı Kolaylaştırır;
İlişki kadının tam bir cinsel tepki vermesinin ardından yaşanırsa vajinanın değişen şekli spermin rahmin ağzına gelmesini sağlayarak döllenmeyi kolaylaştırır. Bu tanımda da anlaşıldığı üzere kadın cinsel tepkisi dışsal olmaktan çok daha fazla içseldir.
Klitoris Uyarılması Nasıl Olur;
Binlerce sinir ucu bulunduğu için klitorisin ucu temasa karşı son terece hassastır. Klitoris, Kişinin sevgilisi tarafından hayran olunması veya sadece kadının bedeninin bu bölgesine pozitif düşünce ve duygular göndermesi gibi her türlü zevk alınabilecek durumda üzerini örten derinin altından kolayca çıkacaktır. Bir kadın cinsel organı ile ilgili olumlu bir şekilde ne kadar düşünürse vulvanın iç dudakları kan ile dolacak, vajina ıslanmaya başlayacaktır. Şuanda durun ve klitorisinizi hissetmeye çalışın. Neler olduğunu izleyin.
Şunu da deneyin; Bir el aynası alın ve ışığı iyi olan bir yerde oturun. Vulvanızı, klitoris ve vajinanızı inceleyin.Sonra da o bölgeye sevgi hayranlık içeren cümleler gönderin.Neler olduğunu izleyin. Bu egzersizi eşiniz ile yapmak da size harika hissettirecektir.
Klitoris Uyarılmayı Etkileyen Bölgeler;
Klitoris anatomik olarak G noktasına da bağlıdır. Tantrik metinlerde burası kutsal nokta olarak da geçer. Klitoris sanki kuzey kutbu G noktası ise güney kutbu gibidir. Meme ucu duyarlılığı da doğrudan güçlü bir uyarımla ve pelvik kas kasılmalarıyla sonuçlanır. Öpüşmede öyle. Hassaslık seviyesi bir duyusal minyatüre bakılarak çok net bir şekilde anlaşılabilir.
Netice de kadın erektil uyarılması erkeklere göre daha fazladır.
Yaygın bilinen yanlışlar üzerine klitoris hakkında muhtemelen daha önce bilmediğiniz 11 şaşırtıcı gerçek;
- Klitoris’in nerede olduğunu bildiğinizi düşünüyorsanız yanılıyor olabilirsiniz. Vulva her şeyi kapsayan bir bölgedir ve labia, klitoris de içinde bulunur. Erkekteki penis başının kadındaki karşılığı da diyebiliriz.
- Yapılan araştırmalara göre kadınların %50’si ile %75’i klitorise dokunulduğu takdirde orgazm olabilmektedir. Çoğu kadın tek başına cinsel ilişki yoluyla orgazm yaşayamaz.
- Klitoris, çıplak gözle sadece kısmen görülebilmektedir. Tamamını çıplak gözle görmeniz imkansızdır. Gömülü bir hazineye benzetebilirsiniz. Hemen hemen dörtte üçü gözle görülemez.
- Klitoris, bir kadının hayatı boyunca büyür. Menopozdan sonra klitoris, gençken sahip olunan boyuttan ikibuçuk kat daha büyük olabilir.
- Sekiz binden fazla sinir ucu bulunur. Bu bir erkeğin sahip olduğu penisteki hassas sinir ucu sayısının iki katı.
- Bütün bebekler doğduklarında genital yapıya sahiptirler. Bebek anne karnında iken yaklaşık oniki haftada, genital organı bir penis veya labiaya dönüşmeye başlar. Klitoris ve penis aynı dokudan oluşur. Klitorisin penis başı olan glans (sünnet derisi veya kaput olarak da bilinir), erektil bir dokudur.
- En başa dönecek olursak erkekte dışarı doğru çıkan uzuv varken, kadında içe doğru çıkan bir uzuv vardır. Klitorisin tamamının görünmemesi de bu yüzdendir. Klitoris; klitorik kafa, başlık ve klitoral milden oluşan klitorisin yanı sıra, üretral sünger, erektil doku, bezler, vestibüler ampuller ve klitoral bacaklardan oluşmaktadır. Bu nedenle klitorisi bir buzdağına benzetebiliriz. Sadece klitoral kafa ve başlık vücudun dışında bulunur. Bazı seks uzmanları G Noktasının aslında klitorisin bir parçası olduğunu söylemektedir.
- Klitoris, kadın vücudunda cinsel birleşme için zevk verici organ konumundadır. Penis gibi şişebilir. Her memeli dişide klitoris vardır.
- Birden fazla orgazm çeşidi vardır. Ancak en zoru klitoral orgazmdır. Çok az kadın herhangi bir klitoral uyarı olmaksızın orgazma ulaşabilir.
- Klitoris, her kadında farklı boyutta ve büyüklüktedir. Bazı kadınlar cinsel birleşme esnasında klitorise dokunulmasından hoşlanırken genel itibariyle dikkatli davranılmalıdır. Sert ve baskılı müdahaleler ağrı oluşmasına neden olabilir.
- Bir klitoral orgazm, 3 ile 16 kasılma arasında olabilir ve on ila otuz saniye sürebilir. Pelvik kasılmalar nedeniyle birden fazla orgazm olmak da mümkün. Ancak bu süre, klitoral orgazmın en fantastik erkek orgazmından bile daha uzun sürdüğü gerçeğini gözler önüne seriyor.
Hemen Randevu Alın
Çiftler Arasına Giren Cinsel Soğukluk
Evlilikte ilişkiler yıllar geçtikçe sıradanlaşır. Zamanla birbirine alışan çiftler ilişki için artık emek harcamamaya başlar, ilişkideki tutkuyu ateşleyen her şey zorunlu bir görev haline gelir. Ve tabi ki zorundalıklar sevilmez. Hele bir de çocukların olması ve bu telaşların girmesiyle araya eşlerin ilgileri farklı alanlara kayar. Bu da ilişkinizi durağan ve tehlikeli bir dönem içine sokar. Çiftlerin bu umursamaz, özensiz tavırları heyecanlarını kaybetmelerine, cinsel soğukluğa ve beraberinde birbirlerinden soğumalarına yol açabilir. Bu soğukluğa neler sebep oluyor gelin beraber bakalım.
Kişisel Bakımınız ve Fiziğiniz Çok Önemli;
Her ne kadar zamanla eşler karşılıklı her halleriyle kabul edildiklerini düşünüp kendilerini salma durumuna geçerler; Yapılan araştırmalar, ilişkilerin üzerinden belli bir süre geçtikten sonra bireylerin fiziksel görünüşlerine önem vermediğini hatta ilk zamanlara kıyasla olumsuz yönde belirgin bir değişime uğradıklarını kanıtlıyor. Fazla kilo almak, temizlik ve hijyene dikkat etmemek, kıyafetlerde ve görünüşte özensizlik çiftlerin birbirlerinden soğumalarına ve uzaklaşmasına yol açan en önemli sebep oluyor. Aslında, bir ilişki içinde olun ya da olmayın kendiniz ve öz saygınız için olabileceğinizin en iyisi olmaya çalışmalısınız. Beden ve ruh birlikte çalışır, bakımsız bir bedenin getirisi sağlıksız bir ruh halidir. İlişkilerde kendini bırakmanın tam aksine fiziksel olarak kendine yeni şeyler katan, değişen ve yenilenen çiftlerin ilişkilerinin daha sağlıklı ve tutkulu olduğu göz ardı edilmez bir gerçektir. Bugün kendinize fiziksel gelişim ve yenilenme hedefleri belirleyin. Hem kendinizi sevmeniz hem de eşinizin sizi sevmesi için, bu sevgiyi hak ettiğinize inanmalı ve bunun için çaba harcamalısınız. Bedeninizi sevmek, tutkunuzu canlı tutmanız ve sağlıklı devam eden bir cinsel hayata sahip olmanız için en önemli sebeptir.
”Hep benim dediğim olsun” demekten vazgeçin;
Ayrılan çiftler için, şu tabirler kullanılır ”İkisi de baskın karakterlerdi”. Bu son git gide negatif bir moda akımı oldu. Çiftler ilişkilerinde baskın karakter rolünü oynamayı seviyor. Bir iktidar savaşı başlayıp her iki tarafta ”İpleri eline” almaya çalışıyor. Oysa ki ilişkiler de çiftlerin birbirlerini itici bulmalarının önemli bir nedeni de, baskın kişilik özellikleri ile birbirlerini rahatsız etmeleridir. Baskın karakter aşk ve sevgi enerjisini ortadan kaldırır, onun yerine; ebeveyn, öğretmen ya da iş veren enerjisi yaymanıza neden olur. Oysa ki aşk, sevgi, tutku enerjisi yumuşak, şefkatli ve uyumludur. Sabrı kaybetmek, tahammülsüzlük ve hoşgörüsüzlük bu baskın tavırlardır. Bu durum sadece evlilik yada duygusal ilişkilerimiz için geçerli olmayıp, sosyal ilişkilerde de göz ardı edilmemesi gereken bir konudur. Haklı olduğunuz konularda bile baskıcı, üst perdeden konuşan, hükmeden, eleştirel ve suçlayıcı olmayın. Bu enerji sizi birbirinizden soğutmakla kalmaz uzun vadede gizli bir nefret oluşmasına da neden olur. İlişkinizin ilk günlerindeki hallerinizi hatırlayın, birbirinize aşık olma nedenlerinizi hatırlatın. Çözüm odaklı olun ve sevgi ile hareket edin. Suçlamalar ve sorunlar üzerinde durmaktansa çözüm üzerinde vakit harcayın.
Samimiyet umursamazlığı getirmemelidir;
Zamanla elbette çiftler birbiriyle daha samimi olur, birbirini daha iyi anlar, huyunu suyunu daha iyi bilir bir duruma geçebilir. Fakat bu samimiyet farklı tutumlara yol açmamalıdır. İlişkilerde ki ilk günkü ilgi ve özen, birbirini tanımanın verdiği rahatlık ve huzur ile yer değiştirecektir ama bunu ilgisizlik ve umursamazlıkla asla karıştırmamak gerekir. Çiftlerin birbirlerinden soğumaların da bu ilgi kaybının ve önemsememenin büyük rolü vardır. Bir süre sonra birbiri ile ilgisi olmayan, ayrı hayatlarda mutlu olup birbirleriyle tatmin olmayan bireyler haline gelirler. hatta bunu ilerlemesi daha acı sonuçlara sebep olabilir. Bu zamanı gelince patlayacak bir saatli bombaya benzer. İhtiyacı olan ilgi sevgiyi göremeyen bir ilişki zamanla kendi kendini yok eder. Eskisi kadar birbiriyle ilgilenmeseler de olur diye düşünen, çiftlerin aslında bu düşünenin aksine birbirleriyle ilgilendikçe daha çok yakınlaşıp, ilişkilerinde daha derin ve manalı bir hal içine gireceklerini unutmamalıdırlar. İlişkiler hayatımızdaki en önemli diplomasi sahasıdır, çiftler birbirlerine olan sevgi ve ilgilerini göstermek için belirli rutinler oluşturmalı ve uygulamalıdır. Aynen sulanmayan bir çiçek gibi emek harcanmayan bir ilişki de solmaya mahkumdur.
Hep bana ”fedakarlık yap” bencilliğine girmeyin;
Başlarda fedakarlık yapmak çok zor gelmeye bilir. Uzun vadede ilişki için yapılan tek taraflı fedakarlıklar ve karşılık görememek de ilişkiden ümidi kesmeye neden olur. Tek tarafın sadece kendisini düşünmesi, “biz” fikrine alışmaması ve diğer tarafın emekleri ile ilişkinin yürüyor oluşu birçok ilişkinin bitişinin nedenidir. Karşı tarafın istek ve beklentilerini umursamadan, kendi arzularına yönlenen kişilerin ilişikleri hem sorunlu, hem de yıpratıcı olur. Hiç bir zaman tek taraklı fedakarlıkla bir ilişki sonsuza kadar gitmez ya da gitse de ortada ilişki denecek bir şey kalmamış olabilir. İlişkiler karşılıklılık ilkesine göre yaşanmalıdır. Ortak hayat ve paylaşımların oluşumu için ortak sorumluluk hissetmek gerekir. Sevgi karşı tarafa kendin kadar önem vermek ve mutlu etmek istemektir. Ayrıca gerçek mutluluk birini mutlu ettiğinizde yaşanabilecek bir duygudur. İlişkilerin uzun ömürlü ve keyifli olması için çiftler birbirlerinin mutlulukları için uğraşmalıdır.
Cinsel ilişkileri monoton ve fanteziden yoksun ise, çiftler zamanla birbirinden uzaklaşmaya başlıyor. Bir çok ilişkide aldatmaların ve mutluluğun dışarıda aranmasının nedeni cinsel hayatın monotonluğu ve bazen tamamen bitişidir. Cinsellik tek başına bir ilişkiyi devam ettirmeye yetmiyor olsa da cinsel hayatın olmaması bir ilişkinin bitmesi için önemli bir neden olmaya devam ediyor.Çiftler eski heyecanlarını tekrar yakalamak için çaba sarf etmelidir. Cinsellik rahat oldukça, çiftler birbirini tanıdıkça daha keyifli bir hale gelir, bu konu ile ilgili istekler ve sorunlar açıkça konuşulmalıdır. Cinsel hayatı renklendirmek için küçük heyecanlar, romantik buluşmalar ihmal edilmemelidir. Cinsellik, ruh, beden ve zihin üçgeninde yaşanılan bir süreçtir, cinsel yaşamlarında dokunuş, sevgi ve güven duygularının paylaşımı çiftleri daha çok birbirine yaklaştırabilir
Eleştirirken öldürmeyin;
Yıpratıcı, yıkıcı eleştiri de ilişkilerini bitirmeye kadar götürecek sebeplerdendir. İlişkilerdeki en yıpratıcı davranışlardan biri de çiftlerin birbirlerini acımasızca eleştirmeleri ve küçümsemeleridir. Zamanla kişilerin birbirleri ile ilgili sürekli hatırladıkları bu acı sözler ve hakaretler olur ve artık geçmiş daha sık yad edilmeye başlar. Bu tür eleştiriler bir kavga halinde söylense bile kişilerin aklının bir köşesinde acıtan bir gerçek olarak kazınır ve bir süre sonra kişilerin birbirlerinden soğumalarına, uzaklaşmalarına neden olur. Özellikle fiziksel kusurlarla ilgili söylenenler cinsel hayatın son bulmasına kadar yol açabilir.Konu ne olursa bir eleştiri kişiye ve kişisel özelliklere değil davranışa ve duruma yapılmalıdır. İlişkilerde kişileri birbirine bağlayan en önemli bağ saygıdır. Derin travmalara yol açacak eleştiriler, hakaretler etmemeli, seviyeli bir tartışma modeli benimsenmelidir. Her konu bir şekilde halledilebilir ama söylenen sözler, aşağılamalar unutulmaz. ”Söz ağızdan çıkana kadar sizin esirinizdir, ancak çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz…” Pişman olmamak için çokça düşünün söylemek istediklerinizi…
Uzun süredir devam eden bir ilişkiniz varsa ve bazı davranış hataları yüzünden sona ermesini istemiyorsanız işlediğimiz kusurlu hareketlerden uzak durmanızı öneririm.sevgiyle kalın…
Sevinç Karakaya
Hemen Randevu Alın
Erken Boşalma Nedir?
Erken boşalma için kaynaklarda çeşitli tanımlar bulmak mümkündür, bazı kaynaklar süre ile tanım yaparken bazı kaynaklar ise zevk alma ölçütü ile tanımlar.
Peki…
Erken boşalma nedir?
Karışık tanımlar yapmadan şunu söyleyebilirim “Erkek beyninin o kadını istemediğinin fiziksel tepkisidir!”
Boşalma genelde ilişkinin ilk 1 dakikası içerisinde gerçekleşir, aslında 4 dakikadan önce gerçekleşiyorsa bu duruma erken boşalma denilebilmektedir.
Bazen bu durumdan erkeğin kendisi bile farkında olmayabilir. Yani beceriksizliğin kendisinde olduğunu düşünebilir. Ancak bu durum hiç te öyle değildir.
Bu durum çeşitli nedenlerden oluşabilir, bu nedenlerden bazıları;
- Ürolojik hastalıklar,
- Geçmişte yaşanan travma/travmalar
- Kullanılan ilaçlar,
- Stres
- Alkol, Sigara vb. bağımlılıklar,
- İş ve Sosyal yaşamdaki olumsuz etmenler,
- Kadını ile olan münasebetinde yaşanan sorunlar,
- Sex hakkında bilgisizlik,
- Sapkınlıklar, takıntılar
en yaygın nedenlerdir.
Ürolojik hastalık ve kişinin kullanmış olduğu ilaç, alkol, sigara vb. gibi alışkanlıkların etkisi dışında kalan tüm nedenler psikolojik nedenlerden oluşmaktadır. Bu oran % 90 ın üzerindedir.
Bunu da söylemekte yarar var erken boşalma hemen hemen her erkeğin cinsel hayatında zaman zaman karşılaşması olağan bir durumdur. Ancak bu durum sıklaşıp ve sürekli bir hal alması durumda mutlak suretle destek alınması gereklidir.
Erken boşalma sadece bir cinsel problem değildir!
Cinsel ilişkisinde Erken boşalma sorunu yaşayan bir erkeğin, aile hayatında, sosyal hayatında ve hatta iş hayatında bile bir takım olumsuzluklar yaşaması muhtemel bir durumdur.
Erken boşalmanın tedavisi var mı?
Erken boşalma en sık görülen cinsel ilişki sorunlarından biridir. istisnai durumlar haricinde ortalama 10 seansta çözüme ulaşmak mümkündür.
Erken Boşalma Tedavisi ile ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayınız