Cinsellik genelde insanların konuşmaya çekindiği bir konu maalesef… Halbuki iyi bir ilişkinin olmazsa olmazıdır cinsellik. Kaliteli cinsel yaşam için çiftlerin uygulaması gereken 5 basit kuralı uygulamanızı tavsiye ediyoruz.
Kadınlarda Cinsel Doyumsuzluk Nedenleri
Cinsel doyumsuzluk, birçok kadının yaşadığı bir cinsel sağlık sorunudur. Cinsel doyumsuzluk, cinsel ilişkiden zevk alamama, isteksizlik veya orgazm problemleri gibi bir dizi farklı semptomla kendini gösterebilir. Bu yazımda, kadınlarda cinsel doyumsuzluğun potansiyel nedenlerini ve bu konuda nasıl yardımcı olabileceğinizi inceleyeceğiz.
Cinsel Doyumsuzluk Nedenleri
- Stres ve Anksiyete: Günlük yaşamın getirdiği stres ve kaygı, cinsel doyumsuzluğun en yaygın nedenlerinden biridir. Zihinsel olarak rahatsız veya endişeli hissetmek, cinsel isteği azaltabilir.
- İlişki Sorunları: İlişki içi sorunlar, cinsel doyumsuzluğun bir diğer sık rastlanan nedenidir. İletişim eksikliği, güven sorunları veya partnerle uyumsuzluk cinsel isteksizliğe neden olabilir.
- Hormonal Değişiklikler: Hormonal dengesizlikler, özellikle menopoz veya doğum sonrası dönem gibi dönemlerde cinsel doyumsuzluğa yol açabilir. Hormon seviyelerindeki değişiklikler, vajinal kuruluk gibi fiziksel sorunlara neden olabilir.
- Vajinal Sorunlar: Vajinal enfeksiyonlar, ağrı veya diğer sağlık sorunları cinsel ilişki sırasında rahatsızlık yaratabilir ve cinsel doyumsuzluğa neden olabilir.
- İlaçlar: Bazı ilaçlar cinsel isteği azaltabilir veya orgazmı zorlaştırabilir. Bu nedenle, ilaçların yan etkileri hakkında doktorunuzla konuşmanız önemlidir.
- Vücut Görüntüsü Endişesi: Kendi vücutlarından memnuniyetsizlik, kadınların cinsel doyumsuzluk yaşamalarına neden olabilir. Toplumsal baskılar veya medya üzerindeki idealize edilmiş vücut standartları, bu tür endişeleri artırabilir.
- Geçmiş Travmalar: Cinsel istismar veya diğer cinsel travmalar, kadınların cinsel doyumsuzluk yaşamasına yol açabilir. Bu tür deneyimlerin etkileri, profesyonel yardım gerektirebilir.
Kadınlarda cinsel doyumsuzluğun altında yatan nedenler karmaşık olabilir ve her birey için farklıdır. Ancak, bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür.
Kadınlarda Cinsel Doyumsuzluk için bazı öneriler:
- İşbirliği ile iletişim: Partnerinizle açık ve dürüst iletişim kurarak sorunları paylaşın ve birlikte çözüm arayın.
- Stres yönetimi: Stresi azaltmaya yönelik teknikler, cinsel isteği artırabilir.
- Profesyonel yardım: Eğer sorun devam ederse, bir cinsel terapist veya psikologdan yardım almayı düşünün.
- Sağlıklı yaşam tarzı: Dengeli bir diyet, egzersiz ve yeterli uyku, cinsel sağlığı olumlu yönde etkileyebilir.
Sonuç olarak, kadınlarda cinsel doyumsuzluğun birçok farklı nedeni olabilir ve kişiden kişiye değişebilir. Ancak, bu sorunla başa çıkmak için destek ve çözüm bulmak mümkün ve önemlidir. Unutmayın ki her birey farklıdır, bu yüzden kişisel deneyimler ve duygusal ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer cinsel doyumsuzlukla başa çıkmak için profesyonel yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, bir uzmanın size rehberlik etmesi önemlidir.
Devamı...Cinsel İsteği Azaltan Meslekler (İş ve Cinsel Hayat Dengesi)
Cinsel istek ve iş yaşamı arasındaki denge, birçok insan için önemli bir meseledir. İşte, cinsel isteği azaltabilen bazı meslekler hakkında konuşacağız ve bu mesleklerde çalışan bireylerin cinsel sağlıklarını nasıl koruyabileceklerini ele alacağız.
1. Stresli İşler
Yüksek stres seviyeleri cinsel isteği azaltabilir. İşte bu nedenle, stresli mesleklerde çalışanlar, cinsel sağlıklarını korumak için stres yönetimi tekniklerine odaklanmalıdır. Yoga, meditasyon ve derin nefes almak gibi yöntemler, stresi azaltmada yardımcı olabilir.
2. Vardiyalı Çalışanlar
Vardiyalı çalışanlar, düzensiz çalışma saatleri nedeniyle cinsel isteklerini ifade etme fırsatlarından mahrum kalabilirler. Bu durumda, partnerleriyle uygun zamanları değerlendirmek ve iletişimlerini güçlendirmek önemlidir.
3. Yoğun Seyahat Edenler
İş seyahatleri, cinsel isteği azaltabilir çünkü bu seyahatler, partnerlerden uzakta geçirilen zamanı artırabilir. Seyahat eden bireyler, planlama yaparak ve iletişimi sürdürerek bu sorunu aşabilirler.
4. Sağlık ve Bakım Çalışanları
Sağlık ve bakım sektöründe çalışanlar, uzun ve yoğun çalışma saatleri nedeniyle cinsel isteklerini ihmal edebilirler. Bu meslekten gelen kişiler için, düzenli tatil ve dinlenme süreleri, cinsel sağlığı korumada önemlidir.
5. Aşırı Zorlayıcı Meslekler
Fiziksel olarak aşırı zorlayıcı işlerde çalışanlar, cinsel isteklerini azaltabilirler çünkü vücutları ağrı ve yorgunlukla dolu olabilir. İş sonrası gevşeme teknikleri ve düzenli egzersiz, bu kişilere yardımcı olabilir.
6. Yüksek Sorumluluk Taşıyanlar
Yüksek sorumluluk gerektiren mesleklerde çalışanlar, işlerine olan odakları nedeniyle cinsel isteklerini ihmal edebilirler. Bu kişiler, iş ve özel yaşamları arasında denge sağlamak için zaman ayırmalıdır.
7. Teknoloji ve Bilgisayar Uzmanları
Bilgisayar başında uzun saatler geçiren bireyler, fiziksel olarak hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürebilirler. Düzenli egzersiz, sağlıklı bir cinsel yaşam için önemlidir.
Cinsel isteği azaltan mesleklerde çalışanlar için önemli olan, iş ve cinsel sağlık arasında dengeli bir yaşam tarzı sürdürmektir. İyi iletişim, stres yönetimi ve düzenli dinlenme, bu dengeyi korumada yardımcı olabilir. İş ve cinsel yaşamın bir arada başarılı bir şekilde sürdürülebilmesi için kişisel refah ve ilişki sağlığına özen göstermek büyük bir önem taşır.
Cinsel isteği azaltan meslekler, kişinin cinsel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, ancak bu durumlarla başa çıkmanın yolları vardır. Her birey farklıdır, bu nedenle kendi ihtiyaçlarına en uygun çözümleri bulmak önemlidir. Unutmayın, iş yaşamıyla cinsel sağlık arasında dengeyi kurmak mümkündür ve kişisel sağlığı önemseyen herkes bu dengeyi sağlayabilir.
Devamı...Orgazm Olamama Nedenleri ve Tedavisi
Cinsellik ve orgazm deneyimleri her birey için farklılık gösterebilir. Bu makalede, orgazm olamama durumunu anlatacağım ve bazı yaygın sebepleri ele alacağım. Ancak, orgazm olamama deneyimleyen bir kişi kendini rahatsız hissediyorsa, en iyi çözüm uzman bir sağlık profesyoneline başvurmaktır.
Orgazm Olamama: Cinsel Tatminsizlik ve Olası Sebepler
Cinsel tatmin ve orgazm, birçok insan için cinsel deneyimin önemli bir parçasıdır. Ancak bazı insanlar, orgazm olamama durumuyla karşılaşabilirler. Orgazm olamama, kişinin cinsel uyarılma ve haz alma sürecinde orgazm noktasına ulaşamaması anlamına gelir. Bu durum, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir ve birçok farklı sebep olabilir.
Fizyolojik Sebepler
Orgazm olamama durumunun fizyolojik nedenleri olabilir. Örneğin, bazı kadınlar klitoral stimülasyon eksikliği nedeniyle orgazm yaşamada zorluk çekebilir. Klitoral stimülasyon, birçok kadın için orgazmın tetikleyicisidir ve bu uyarı eksikliği orgazm olamama sorununa yol açabilir. Ayrıca, hormonal dengesizlikler, nörolojik sorunlar, kronik hastalıklar veya bazı ilaçlar da orgazm olamama durumuna neden olabilir.
Psikolojik Sebepler
Psikolojik faktörler de orgazm olamama durumunda etkili olabilir. Stres, anksiyete, depresyon, ilişki sorunları, özgüven eksikliği, cinsel travmalar veya geçmişteki kötü deneyimler gibi psikolojik etmenler, orgazm olamama sorununa yol açabilir. Cinsel deneyimle ilgili olumsuz inançlar veya aşırı performans kaygısı da orgazm olamama sorununu tetikleyebilir.
İlişki Dinamikleri ve İletişim Sorunları
Partnerler arasındaki ilişki dinamikleri ve iletişim sorunları da orgazm olamama durumuna katkıda bulunabilir. Örneğin, güven eksikliği, iletişim kopukluğu, partnerler arasındaki uyumsuzluklar veya cinsel beklentilerin farklılığı, orgazm olamama sorununa yol açabilir. Sağlıklı bir cinsel ilişki için açık iletişim, anlayış ve karşılıklı uyum önemlidir.
Kişisel Faktörler ve İnançlar
Bazı insanlar, cinsellikle ilgili kişisel inançlar, kültürel faktörler veya dini etkiler nedeniyle orgazm olamama sorunuyla karşılaşabilirler. Toplumun cinsellikle ilgili tabuları veya yanlış bilgiler, orgazmın engellenmesine neden olabilir. Kişinin kendi bedeniyle ilgili olumsuz algıları, cinsel deneyimlerin engellenmesine ve orgazm olamama durumuna yol açabilir.
Çözüm ve Tedavi
Orgazm olamama durumuyla karşılaşan bir birey, endişe ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Ancak, bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. İlk adım, konuyu ciddiye almak ve sorunu çözmek için uzman bir sağlık profesyoneline başvurmaktır. Bir cinsel terapist veya uzman doktor, orgazm olamama sorununun altında yatan sebepleri belirlemek ve uygun tedavi yöntemlerini önermek konusunda yardımcı olabilir.
Ayrıca, orgazm olamama durumunda bireylerin kendilerini suçlamamaları önemlidir. Her bireyin cinsel deneyimi farklıdır ve orgazm olamama, kişisel bir başarısızlık değildir. Sağlıklı bir cinsel yaşam için açık iletişim, kendini tanıma ve partnerler arasında destekleyici bir ilişki önemlidir.
Sonuç olarak, orgazm olamama durumu yaygın bir cinsel sorundur ve birçok farklı sebepten kaynaklanabilir. Fizyolojik, psikolojik, ilişki dinamikleri ve kişisel faktörler bu soruna katkıda bulunabilir. Ancak, bu sorunun üstesinden gelmek için birçok tedavi seçeneği mevcuttur ve uzman bir sağlık profesyonelinin yardımıyla çözüm bulunabilir. Unutmayın, cinsel sağlık ve tatmin her bireyin hakkıdır.
Devamı...Cinsel Doyumsuzluk: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Cinsel doyumsuzluk, bireylerin cinsel ilişkiden beklediği haz veya tatmini alamadığı bir durumu ifade eder. Bu durum, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir ve cinsel sağlık ve mutluluk üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Cinsel doyumsuzluk, bireyin kendine ve ilişkisine yönelik birçok fiziksel, duygusal ve ilişkisel faktörden kaynaklanabilir.
Cinsel Doyumsuzluk Nedenleri
Cinsel doyumsuzluğun pek çok potansiyel nedeni vardır ve kişiden kişiye değişebilir. Bununla birlikte, aşağıda en yaygın nedenlerden bazıları;
- Fiziksel Faktörler: Cinsel doyumsuzluk, hormonal dengesizlikler, kronik hastalıklar, nörolojik bozukluklar, ağrı veya yorgunluk gibi fiziksel sağlık sorunlarından kaynaklanabilir.
- Psikolojik Faktörler: Stres, kaygı, depresyon, özsaygı eksikliği, beden imajı sorunları veya geçmiş cinsel travmalar gibi psikolojik faktörler, cinsel doyumsuzluğu tetikleyebilir.
- İlişkisel Faktörler: Sorunlu bir ilişki dinamikleri, iletişim eksikliği, duygusal bağdaşmazlık veya güvensizlik, cinsel doyumsuzluğun nedenleri arasında yer alabilir.
Cinsel Doyumsuzluk Belirtileri
Cinsel doyumsuzluğun belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak aşağıdaki belirtiler yaygın olarak gözlemlenir:
- Cinsel İsteksizlik: Cinsel aktiviteye karşı düşük veya hiçbir istek duymama durumu.
- Orgazm Zorluğu: Orgazma ulaşmakta zorluk çekme veya hiç ulaşamama.
- Cinsel Ağrılar: Cinsel ilişki sırasında ağrı veya rahatsızlık hissi.
- Uyarılma Sorunları: Cinsel uyarılma sürecinde zorlanma veya yetersizlik hissi.
Cinsel Doyumsuzluk Tedavi Seçenekleri
Cinsel doyumsuzluk tedavisi, altta yatan nedenlere ve belirtilere bağlı olarak çeşitli yaklaşımları içerebilir. İşte bazı yaygın tedavi seçenekleri:
- Psikoterapi: Cinsel terapi veya bireysel terapi, cinsel doyumsuzluğun psikolojik kökenlerini ele almak ve duygusal engelleri aşmak için etkili bir seçenektir.
- İlaç Tedavisi: Hormonal dengesizlikler veya cinsel işlev bozukluklarına bağlı olarak, bazı durumlarda doktorlar ilaç tedavisi önerebilir.
- İlişki Danışmanlığı: İlişkideki sorunların cinsel doyumsuzluğa yol açtığı durumlarda, çiftler arasındaki iletişimi iyileştirmek ve sorunları çözmek için ilişki danışmanlığı yararlı olabilir.
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, stresi azaltmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek gibi değişiklikler, cinsel doyumsuzluğun yönetimine yardımcı olabilir.
Sonuç
Cinsel doyumsuzluk, bireylerin cinsel ilişkiden beklediği tatmin ve hazı alamadığı bir durumu ifade eder. Fiziksel, psikolojik ve ilişkisel faktörler cinsel doyumsuzluğun nedenleri arasında yer alabilir. Belirtiler kişiden kişiye değişse de, cinsel isteksizlik, orgazm zorluğu, cinsel ağrılar ve uyarılma sorunları yaygın olarak gözlemlenen belirtilerdir. Cinsel doyumsuzluk tedavisi, altta yatan nedenlere ve belirtilere bağlı olarak psikoterapi, ilaç tedavisi, ilişki danışmanlığı ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir. Profesyonel yardım almak, cinsel doyumsuzluğun üstesinden gelmede önemli bir adım olabilir ve bireylerin cinsel sağlık ve mutluluğunu iyileştirebilir.
Devamı...Evlilikte Cinsel Eğitimin Önemi
Başarılı bir evlilik için sağlıklı iletişim, karşılıklı anlayış ve uyum gibi birçok faktörün yanı sıra cinsel yaşamın da büyük bir önemi vardır. Cinsel ilişki, bir evlilikteki yakınlığı artıran, duygusal bağı güçlendiren ve çiftler arasındaki bağlılığı pekiştiren önemli bir unsurdur. Bu nedenle, evlilikte cinsel eğitim, sağlıklı bir cinsel yaşamın temelini oluşturur ve ilişkideki mutluluğu artırır.
Cinsel eğitim, bireylere cinsellikle ilgili doğru bilgilerin aktarılmasını ve cinsel sağlık konularının anlaşılmasını içerir. Çoğu insan için cinsellik hakkında konuşmak zor veya utanç verici olabilir, ancak bu konuda açık ve dürüst iletişim, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamasına ve ihtiyaçlarını ifade etmesine yardımcı olur. Cinsel eğitim, çiftlerin cinsel yaşamlarında daha tatmin edici deneyimler yaşamalarına ve birbirlerine karşı daha duyarlı olmalarına yardımcı olur.
Evlilikte cinsel eğitimin önemi:
- Doğru bilgi sağlar: Cinsel eğitim, çiftlere anatomik ve fizyolojik bilgileri sunar. Bu sayede, cinsel işlev bozuklukları veya sağlık sorunları hakkında bilgi sahibi olabilirler. Doğru bilgi, yanlış inançları ve mitleri ortadan kaldırır ve sağlıklı bir cinsel yaşam için temel oluşturur.
- İletişimi güçlendirir: Cinsel eğitim, çiftler arasında açık ve dürüst iletişimi teşvik eder. Cinsel ihtiyaçlar, tercihler ve sınırlar hakkında konuşmak, çiftlerin birbirini daha iyi anlamasını sağlar. Ayrıca, cinsel eğitim çiftlerin cinsel sorunları veya endişeleri hakkında konuşmalarına yardımcı olur ve bu sorunların çözümü için birlikte çalışmalarını sağlar.
- Cinsel sağlığı destekler: Cinsel eğitim, çiftlere cinsel sağlık konularında bilinçli olmayı öğretir. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, doğum kontrol yöntemleri, cinsel hijyen gibi konular hakkında bilgi sahibi olmak, sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürmek için önemlidir. Cinsel eğitim ayrıca gebelik ve doğum konularında da rehberlik sağlar.
- Cinsel memnuniyeti artırır: Cinsel eğitim, çiftlerin cinsel deneyimlerini geliştirmelerine yardımcı olur. İyi bir cinsel yaşam, çiftler arasındaki bağı güçlendirir ve ilişkide daha fazla mutluluk sağlar. Cinsel eğitim, çiftlere cinsel teknikler, cinsel fanteziler ve cinsel zevk artırıcı yöntemler hakkında bilgi verir.
- Sorunları çözmede yardımcı olur: Cinsel eğitim, çiftlerin cinsel sorunlarla başa çıkmalarına yardımcı olur. Cinsel işlev bozuklukları, düşük cinsel istek, ereksiyon sorunları gibi sorunlarla karşılaşan çiftler, bu konularda doğru bilgiye ve destek hizmetlerine erişebilirler. Cinsel eğitim, çiftlerin bu sorunların üstesinden gelmelerine ve cinsel sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olur.
Sonuç olarak, evlilikte cinsel eğitim, çiftlerin sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürmelerini sağlar ve ilişkideki mutluluğu artırır. Doğru bilgi, açık iletişim ve sağlıklı cinsel alışkanlıklar, evlilikte cinsel uyumu ve tatmini güçlendirir. Cinsel eğitim, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarını ve cinsel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlar. Bu nedenle, evliliklerde cinsel eğitime önem vermek, çiftlerin daha sağlıklı ve tatmin edici bir cinsel yaşama sahip olmalarını destekler.
Devamı...Evliliklerde Cinsel İlişki Problemleri
Evlilik, iki kişinin bir araya gelerek bir ömür boyu sürecek birliktelik kurdukları kutsal bir kurumdur. Bu birliktelikte cinsel ilişki, evliliğin önemli bir parçasıdır ve sağlıklı bir ilişkinin sürdürülmesi için önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, evliliklerde zaman zaman çiftler arasında cinsel ilişki problemleri ortaya çıkabilir. Bu yazımızda Evliliklerde sıkça karşılaşılan cinsel ilişki problemlerini ele alacak ve çözüm önerileri sunacağız.
İsteksizlik:
Cinsel isteksizlik, evliliklerde sık rastlanan bir problemdir. İsteksizlik, bir veya her iki eşin cinsel ilişkiye olan ilgisini kaybetmesi veya azaltması durumudur. İsteksizlik genellikle stres, yorgunluk, ilişkisel sorunlar, hormonal değişiklikler veya ruhsal sorunlar gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. İsteksizlikle başa çıkmak için çiftlerin birbirleriyle açık ve dürüst iletişim kurmaları, duygusal bağlarını güçlendirmeleri ve cinsel ihtiyaçlarını karşılıklı olarak anlamaları önemlidir. Çiftler bunu kendi başlarına çözemedikleri zaman cinsel terapist desteği alarak çözebilirler.
Ereksiyon Sorunları:
Erkekler arasında yaygın olan bir diğer cinsel ilişki problemi ereksiyon sorunlarıdır. Ereksiyon sorunları yani Erektil Disfonksiyon, sertleşme sağlama veya sürdürme konusunda zorluk çekme durumudur. Bu sorun, fiziksel nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, stres, kaygı, ilişkisel sorunlar veya performans kaygısı gibi psikolojik faktörlerden de etkilenebilir. Ereksiyon sorunlarıyla başa çıkmak için çiftlerin birlikte bir uzmana başvurarak uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmeleri önemlidir. Ayrıca, birbirlerine destek olmak, stresi azaltmak ve rahatlatıcı etkinliklere zaman ayırmak da yardımcı olabilir.
Vajinismus:
Vajinismus, kadınların cinsel ilişki sırasında vajinal kaslarının istemsiz olarak kasılması sonucu ağrı veya rahatsızlık hissetmeleridir. Bu durum, kadının cinsel ilişkiye girmesini veya ilişkiyi sürdürmesini engeller. Vajinismus, psikolojik veya fiziksel nedenlerden kaynaklanabilir. Tedavi, bir cinsel terapist veya uzman tarafından yapılmalıdır. Tedavi genellikle pelvik taban kaslarını gevşetmeyi, çiftler arasında iletişimi güçlendirmeyi ve cinsel aktivitelere yavaş bir şekilde yeniden başlamayı içerir.
Orgazm Sorunları:
Hem erkeklerde hem de kadınlarda orgazm sorunları ortaya çıkabilir. Bazı kadınlar orgazm olamazken, bazı erkekler erken boşalma veya gecikmiş boşalma sorunu yaşayabilirler. Orgazm sorunları, fiziksel veya psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Bu sorunların çözümü için çiftler arasında anlayış ve destek önemlidir. Çiftler, birbirleriyle iletişim kurarak, rahatlatıcı teknikler deneyerek ve cinsel terapiye başvurarak sorunlarını çözebilirler.
Sonuç olarak; Evliliklerde cinsel ilişki problemleri yaygın olarak karşılaşılan durumlardır. Ancak, bu problemler üzerinde çalışmak, çiftlerin sağlıklı bir cinsel ilişki geliştirmelerine yardımcı olabilir. Açık ve dürüst iletişim, destekleyici bir ortam ve gerektiğinde profesyonel yardım, çiftlerin cinsel ilişki problemlerini çözme yolunda önemli adımlardır. Unutmayın, her çiftin cinsel ilişki deneyimi farklıdır ve her çift, kendi ihtiyaçlarına en uygun çözümü bulmalıdır.
Umarım bu yazı, evliliklerde cinsel ilişki problemleri konusunda size yardımcı olur. Unutmayın, cinsel sorunlarınızı çözmek için uzmana danışmanız her zaman en iyi seçenektir.
Devamı...Erken Boşalmanın Sebepleri
Erken boşalma, meninin cinsel ilişki sırasında vücuttan kontrolsüzce istenenden erken boşaltılmasıyla meydana gelir. Erken boşalma çiftler arasında gerginlik ve ilişki sorunları yaratan ve sık rastlanılan bir erkek cinsel işlev bozukluğudur. Dünyada %20 ila %30 oranında sıklık gösterdiği bildirilmektedir. Erken boşalma, sık sık olmuyorsa endişeye gerek yoktur. Ancak, aşağıdaki durumlarda erken boşalmadan söz edilebilir.
- Seks sırasında boşalmayı neredeyse her zaman geciktirememek.
- Hemen hemen her cinsel birleşmede 1 ila 3 dakika içinde boşalmak.
- Sıkıntılı ve hüsrana uğramış hissetmek ve bunun sonucunda cinsellikten kaçınma eğiliminde olmak.
Bazı durumlarda erkek, partnerinin içine girmeden boşalma meydana gelir. Eğer gebelik amaçlanıyorsa bu ciddi bir problem olabilir. Diğer durumda erkek, içe girdikten biraz sonra boşalmaktadır. Erken boşalan erkek genellikle kendisini yeteneksiz ve yalnız hisseder. Yoğun bir utanç yaşar ve bunu partnerine söyleyemeyebilir. Genellikle arkadaşlarıyla da paylaşamaz. Partneri de benzer olarak kendini yalnız hissedebilir ve kafası karışık olabilir. Ne olduğunu anlayamaz ve kendisinin kusurlu olduğunu düşünebilir. Farklı cinsel tecrübeleri olmuş olabilir ve hala partneriyle probleminin ne olduğunu anlamakta zorluk çekebilir. Kızgın ve sinirli olabilir, partnerinin onun memnuniyetini ve mutluluğunu önemsemediğini, bencil olduğunu düşünebilir.
Erken Boşalma Şu Şekilde Sınıflandırılabilir:
Ömür boyu meydana gelen erken boşalma: Yaşam boyu erken boşalma, ilk cinsel ilişkiden başlayarak her zaman veya hemen hemen her zaman meydana gelir.
Edinilen erken boşalma: Erken boşalmanın gerçekleştiği cinsel ilişkiden önceki cinsel deneyimlerde boşalma erken boşalma sorunu yaşamaz.
Erken Boşalmanın Sebepleri
- Kronik hastalıklar
- Fiziksel yaralanma ve organ hasarı
- İlaç yan etkileri
- Psikolojik sebepler
- İlişkisel sebepler
Erken boşalmada vakaların çoğu piskolojik (özgüven eksikliği, performans anksiyetesi vs.) kökenlidir. Organik nedene (hormonel sebepler,kronik hastalıklar vs.) bağlı erken boşalmalar ise daha seyrek görülür.
Erken Boşalmada Tedavi Nasıl Yapılır?
Erken boşalma daha çok piskolojik kaynaklı olsa da altta yatan bedensel problemler mutlaka incelenmelidir. Bunun için bir Üroloji uzmanına muayene olunmalı sonrasında Erken boşalma tedavisinin devamı ve destekleyicisi amacıyla cinsel danışmanlık önerilmektedir.
Devamı...Kaliteli Cinsel Yaşam için 5 Tavsiye
1. İletişim Çok Önemli
Kaliteli bir cinsel hayatın olmazsa olmazıdır iletişim. Cinsellik her ne kadar tabu olarak görünse de iyi bir cinsel hayat için çiftler birbiriyle neleri sevip neleri sevmediklerini, neyden zevk alıp neyden acı duyduklarını tüm detaylarıyla paylaşmalıdır. Unutmayın uyuşmazlıklar varsa tek çözümü açık iletişim.
2. Orgazm Taklidi
Araştırmalara göre kadınların sık sık başvurduğu bu yöntem ilişkinin başlangıcında eğitici özelliğe sahip olsa da ilişkinin ilerleyen zamanlarında bu yöntemin sonlandırılması gerekiyor. Kadınlar erkeklere göre daha zor orgazm olabiliyor. Bu nedenle iletişim kuralında bahsettiğimiz gibi açık olup zevklerinize odaklanarak gerçek orgazmı yaşamak için çaba göstermelisiniz.
3. Yeniliklere Açık Olun
Hemen hemen tüm ilişkiler belli bir süre sonra doygunluğa ulaşır ve ilişkinin heyecanını yitirir. Bu durumda yapmanız gereken en kolay yöntem cinsel hayatınızı renklendirmek olmalı. Farklı pozisyonlar, farklı mekanlar, yeni kostümler ve cinsel oyuncaklar… Ayrıca iki tarafında kabul ettiği fantezilere de açık olun!
4. Kendinizi ve Bedeninizi Tanıyın
İnsanlar çoğu alanda farklı zevklere sahiptir. Bu durum cinsel ilişkilerde de geçerlidir. Kimi insanlar görsellikten etkilenirken, kimi kokudan, dokunmaktan, sesten veya farklı şeylerden… Cinsel açıdan kendinizi ve bedeninizi tanımak zevklerinizi keşfetmek en önemli yollarından biridir. Tabi zevklerinizi partnerinizle de paylaşmalısınız.
5. Kesinlikle Kıyaslamayın
Ve son olarak partnerinizi/sevgilinizi/eşinizi ondan önceki ilişkiniz ile kesinlikle kıyaslamayın. Unutmayın ki her kıyaslama sizi soğutarak ilişkinize zarar verecektir.
Cinsel İsteksizliği İstemeyin!
Cinsel işlev bozukluğu: İnsan cinsel yanıt döngüsünde tatminkar cinsel uyarılma ve orgazma ulaşmada yetersizliğe yol açabilecek herhangi bir aksamanın olmasıdır. Cinsel işlev bozukluklarında, cinsel hayatta tatmin olamama ve bunun sürekli olması hali söz konusudur. Cinsel yanıt döngüsünü belirleyen süreç bozulmuştur ya da cinsel ilişki esnasında ağrı vardır.
Kadın cinsel işlev bozukluklarının en sık karşılaşılanları ; Ağrılı cinsel ilişki, Orgazm ve boşalma sorunları ve bunların sonucu bazen de sebebi cinsel isteksizliktir. Cinsel isteksizliği ise farketmeden kişi kendi de isteyebilir.
Cinsel işlev bozukluklarının altında yatan en önemli sebeplerin başında yanlış bilgi ve inanç kalıpları gelir. Özellikle inandığınız mitler cinsel hayatınızı çok yakından ilgilendirir. Örneğin;
-Kadın cinselliği açıkça istememelidir, istediği taktirde hafif kadın olur,
-Cinsel sorunlar tedavi edilemez,
-Cinsellik kadın için bir vazifedir. Bu ve benzeri inanç kalıpları cinsel hayatınızı negatif etkileyecektir.
Ayrıca kadın cinsel işlev bozuklukları ve ağrılı cinsel birleşmede çıkan sorunun kaynağı sadece kadına bağlı gibi bir inanç olsada, sorun çiftte ait bir sorundur. Ağrılı cinsel birleşmelerin bir sebebi de anlayışsız erkektir.
Erkekler flörtün başında on kaplan gücünde ilişki kurar ve kadını elde etmek için gerekli motivasyona fazlasıyla sahipken, ilişkinin devamında evdeki kuş, daldaki kuş kadar ilgi çekmemeye başlar. Böylece çiftler birbirine olan ilgilerini kaybeder ve daha anlayışsız olmaya başlarlar. Erkeğin kadını ile sevişmeyi keşfetmesi ve ona haz verebilmesi için, ilk önce kendi dişi tarafı ile bağlantı kurmayı keşfetmesi gerekir. Sevişirken dişi tarafını ortaya çıkaran bir erkek kadının da ruhundan anlamış olur.
Kadın cinsel işlev bozukluklarını anlamak kadınları anlamak kadar zordur. Çünkü çoğu kadın da ne istediğini bilemeye bilir. Bundan dolayı yaşanan sorunlarda uzman bir cinsel terapistten yardım almak çok önemlidir.
Ülkemizde kadınlarda yaşanan çeşitli cinsel işlev bozukluklarının tahmini rastlanma oranı şu şekildedir:
Cinsel isteksizlik %40
Orgazm bozuklukları %35
Cinsel uyarılma bozukluğu %30
Vajinismus %10
Diğer % 15
Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Her kadın kendi cinsel hayatına ilgi alakasını takip ederek belirtileri fark edebilir ve tedavi sürecini başlatmak için adım atabilir.
1- Cinsel isteğin ve sekse duyulan ilginin çok az ya da hiç olmaması,
2- Cinsel birleşme sırasında uyarılmanın gerçekleşmemesi,
3- Cinsel eylem sırasında vajinanın kayganlığının (ıslanması) olmaması ya da yeteri kadar olmaması,
4- Cinsel organlarda duyarsızlık,
5- Cinsel birleşme anında ya da mastürbasyon sırasında zor ya da hiç orgazm olamama,
6- Cinsellik esnasında ağrı ve rahatsızlık olması,
7- Cinsel birleşmeden sonra ağrı ve rahatsızlık olması.
Terapi Süreci
İlk olarak bilinmesi gereken cinsel işlev bozukluklarının çiftlerden birisini ilgilendiren bir sorun değil, çifttin uyumsuzluk süreci olduğudur. Terapi süreci nasıl gelişir ve neler çözülmeye çalışılır;
- Yanlış ilgi ve inançları düzeltmek,
- Cinsel anksiyeteyi azaltmak,
- Gevşetmek ve rahatlatmak,
- Kendisinin ve eşinin duygusal ve cinsel yanıtlarını arttırmak,
- Eşine karşı öfke ve ikili duyguları azaltmak,
- Yeni duygusal ve cinsel teknikler öğrenmek,
- Eşler arası iletişimi arttırmak
- Kadınların ve erkelerin genel farklılıklarını anlamak ve farklılıklarının bir çatışma değil birbirini tamamlayan unsurlar olduğunun farkına varmak,
- Seks sırasında erotik olmayan düşüncelerden sıyrılabilmek,
- Orgazmla ilgili üstünlüğü, ön yargıları azaltmak,
- Seyirci rolünden sıyrılıp, kendini cinsel doğasıyla bütünleştirmesi sağlanır…vb.
Devamı...
Cinsellikte Aşkla Teslimiyet
Teslimiyet önümüzdeki açıklığın karşısında direnç göstermekten vazgeçmektir diyor, David Deida…
teslimiyet sınırsız sevmektir. Eşinizin sizin özünüzü hissedebilmesi için; kendinizi gevşetmeniz. Savunma mekanizmalarınızı bırakmanız gerekir.
Kaslarınız gevşek, soluğunuz rahat ve dolu olmalıdır. Yüreğiniz ile bedeniniz arzu ile eşinize açılmalıdır. Bu size acı verebilir ama ne olursa olsun, okyanus gibi açık ve dolu olmaya çalışmalısınız. Teslimiyet yapabileceğiniz en derin sekse açılan bir kapıdır.
Erkekler Cinsellikte Teslimiyet Kapısını Nasıl Açar;
Bir erkeğin, kadının yanında gerçek varlığı ile bulunması kadar başka hiç bir şey kadını uyaramaz. Bir kadın erkeğini yanında hissetmek ister. Erkeğin acabaları olmamalı, kendi içinde bölünmemelidir. Bir yanı televizyondaki futbol maçını izlemek isterken bir yanınız orgazm olmak için sabırsızlanmamalıdır. Kadınınız sizi yalnızca cinsel organınız, elleriniz ya da gözlerinizle değil, bilincinizle hissetmekten haz duyar.
Siz kadınınızın ışıltısına, güzelliğine karşı ne kadar duyarlıysanız, oda sizin varlığınız ya da yokluğunuza o kadar duyarlıdır. Kendini bütünüyle bırakabilmesi için sizi tamamen hissetmesi gerekir.
Kadınınız kalbine de, bedenine girdiğiniz gibi amansız bir sevgiyle, incelikle ve derinlemesine girin. Sevginiz yüreğine doldukça kendini eril sevginizin hissedilir şiddetine bırakacaktır. Zaman içinde size güvenecek, sarsılmaz ve sevecen varlığınıza giderek daha fazla açılmaya öğrenecektir.
Kadınlar Cinsellikte Teslimiyet Kapısını Nasıl Açar;
Kadın nasıl erkeğin bilinçli varlığını istiyorsa, erkekte kadının enerjik açıklığını ister. İnleyerek, kıvranarak ve orgazm olarak verdiğiniz cinsel tepkiler eşinizi kuru korku dünyasından çıkarır ve ona yürekten teslimiyetin parlak renklerini tattırır. Eril özlü bir erkeğin yaşamı kadınsı parlaklıktan yoksundur. Kadını erkeğin seçilmiş dişil enerji kaynağıdır, erkeğin yaşam gücünün kendisi olur. Erkeğiniz sizin sıcak dalgalı denizinde yüzmek, dudaklarınızla göğüslerinizi tatmak ve bastırılmış hazzınızın sarsıntısını hissetmek ister.
Rol yapmanın yararı yoktur. Erkeğinizin varlığını bütünüyle hissedebilmeniz için, bedeniniz gerçek anlamda haz ile dolmalıdır. Erkek kadının gözünde parlak ışığı görmeyi arzular.
Tabi ki bir kadının erkeğe yüreği ile bedenini savunmasızca açmadan önce erkeğini bütünüyle hissetmesi gerekir.
Devamı...